17 Mart 2012 Cumartesi

Vee , ilk...

Hıımm merhaba ! Kimse okumayacak ama yazacam çünkü ne olursa olsun blogla dertleşmek demek onu özümsemek , arkadaşın gibi hissetmek demek.Arkadaşım yok değil var ama her kafadan bir ses çıkması dertleri daha da kötüye yönlendirmekten başka işe yaramıyor.Ne derdim var dimi?Yediğim önümde , yemediğim arkamda tek yapmam gereken ders çalışmak.Herkese göre bu böyle. Genciz kafamız rahat gibi görünüyor.Belki buraya bişeler yazmak için daha erken ama ben moralimin bozuk olduğu zamanlarda ne yaptığımı anlatabilirim.Mesela ben yağmuru çok severim.Yağmur kadar güzel şey var mıdır ? İnsanda hem gezme isteği hem ders çalışma isteği hem kitap okuma isteği uyandırıyor.Ha ben tabiki de kitap okumayı seçiyorum.Bir de sahte cappuccino eşliğinde... (Bakkaldan aldığım paketleri diyorum , yanlış yazdıysam kusura bakmayın) Yağmurun sesini dinleyerek yalnız başıma kitap okumak kadar zevkli bir şey yoktur benim için.Bir de yanında çikolata olacak ki , ımmm... Benim moralim bozuk olsa da olmasa da yağmurlu günlerde illaki yaparım. Size de bir öneri olur belki :) Güneşli günlerde böyle şeyler pek yapılamaz hani ondan. Güneşli günler genelde alış-veriş , sinema , alışveriş merkezlerini gezmek falan hep bunları hatırlatır bana.Yağmurlu günleri daha çok seviyorum sanki ama şehrimin yapısı gereği çok yaşayamıyoruz.Olsun , böyle günleri değerlendirmekte fayda var :)
Ben bugünlerde fazla dertli değilim , fazla mutlu da değilim. Orta halliyim, mutlu da olabilirim :)


BLAİR

11 Mart 2012 Pazar

Küçük bir "Merhaba"

Hayatımızda bazı yetenekler vardır , içimizde kalan. Belki yazı yazmak da benim yeteneğimdir dedim ve bu blogu açmaya karar verdim. Uzun süredir bir çok blog takip ediyorum ama sessizce. Yorum bile bırakmadan. Bundan sonra hem siz beni hem de ben sizi tanıyacağım. Beni asla bilmeyecek olmanız size güvenebileceğimi gösteriyor. Bu çok hoş bir duygu. Neyse , bu küçük bir merhaba olsun , gelecekte hayatımdan her şeyi öğreneceksiniz.




BLAİR